- Tür: Roman
- Yazar: Peyami Safa
- Yayınlanma Tarihi: 1959
Aşka Kapılan Bir Bireyin Düşünme Yetisini Kaybetmesi ve Gerçeklerden Uzaklaşması. Peyami Safa, Biz İnsanlar romanı eserinde Türk toplumunun doğu-batı çatışmasını, Mütareke döneminde İstanbul’da gelişen bir aşk hikayesi etrafında ele almaktadır. Biz İnsanlar romanı içinde, halkın yaşadığı öfke ile İstanbul’u işgal eden güçlerin yanında yer alan bireylerin durumu da işlenmektedir.
Biz İnsanlar Romanı Kısa Özeti
Kurtuluş Savaşı esnasında bazı varlıklı kişiler, kendi menfaatleri doğrultusunda işgalci güçlerle iletişim kurmuşlardır. Orhan, bu dönemde bir yatılı okulda öğretmenlik yapmaktadır. Öğrencilerinden Tahsin, sınıf arkadaşı Cemil’in kaşına taş fırlatır. Orhan, Cemil’in yarasını tedavi eder ve onu annesine götürür.
Tahsin’in bu eyleminin sebebi, Cemil’e “eşek Türk” demesidir. Orhan, daha sonra Cemil’in ablası Vedia’yı köşkte görür ve ilk anda sıradan biri gibi görünse de ona aşık olur. Tahsin olayının ardından Orhan, okuldan ayrılmaya karar verir; zira Cemil’in bilmeden tüm Türk milletine hakaret ettiğini düşünmektedir. Orhan, açlık ve yoksulluk günleri ile yüzleşmek zorunda kalır.
Kar fırtınası bir gecede, Orhan soğuktan uyuyamaz ve son parasıyla yakındaki bir sokaktaki sıcak çay içmeye gider. Kahve dükkânının erken kapandığını fark ettiğinde, tesadüfen bir dostunun evine misafir olur. Arkadaşı Necati, Orhan’a bir tanıdığının çevirmen aradığını söyler; bu durum Orhan’a maddi bir rahatlama getirir. Eski anıları canlanırken, Vedia aklından çıkmamaktadır fakat onunla evlenmek isteyen birçok kişi vardır. Orhan, subay olan Ahmet’i gördüğünde hissettiği aşkın tehlikelerini anlar ama yine de duygularının peşinden gider. Tahsin’in babası hapisten çıkınca olaylar hız kazanır ve Vedia hapse girer; bu, Vedia’nın annesiyle alakalıdır.
Vedia’nın pek çok erkeğe aşık olması, Orhan için bir kaygı kaynağı olur ve onunla evlenmek için acele eder, fakat Vedia buna yanaşmaz. Vedia’nın annesi, evin önüne Fransız bayrağı astığı için köylüler arasında sevilmemektedir. Ahmet bu duruma dayanamayarak cepheye gitmek zorunda kalır ve orada hayatını kaybeder. Bir gün Orhan, Vedia ile karşılaştığında onun hastanede yattığını öğrenir ve acilen hastaneye koşar. Vedia hala bilincini kaybetmiş bir halde yatmaktadır.
Orhan, günlerce Vedia’nın yanından ayrılmaz; yorgunluk içinde olsa da doktorların dinlenme tavsiyelerini göz ardı eder. Vedia yaralarından kurtulsa bile bilinç durumu hala belirsizdir. Orhan, hastanedeki havasız ortamdan sıkılır ve dışarı çıkmak için hareketlenir. Ayağa kalktığında dengesini kaybedip düşer. Nihayetinde, Vedia sabahında sağlık bulur.
Biz İnsanlar Romanı Kitabın Ana Fikri
Bir şeyi ne kadar arzularsak arzulayalım, aklımızı ve sağduyumuzu her daim korumalı, gerçeği göz önünde bulundurmalıyız. Duygusal kararlar almak yerine, rasyonel düşünme ve arkadaşların tavsiyelerine önem vermek gerekmektedir.